Üstü başı terden sırılsıklam, kıvrımlı bedenler odaya yayılan kokular eşliğinde birbirine kenetlenmiş. Sert ve kalın yarak odanın havasını anında değiştirmişti; yumuşacık amcıkları, acımasızca genişleyen açılışlarla onu içine çekmeye hazırdı. Kızların gözlerinde ilk önce çekingenlik vardı ama her hareketle, her inlemeyle o çekingenlik yerini vahşi bir arzuyla doluyordu. Devasa yarak, o dar amcıkların arasından geçerken öyle gürültülü ve acımasızdı ki, kıvrandıkları yerde derin iniltiler yükseliyordu.
İlk hamlede sertçe dayandı içine, kıyafetlerin arasında bile hissedilen o kalınlık tüm vücudu sarıyordu. Her bir kadının amını parçalarcasına kökleyişi daha da coşturdu ortamı; orada ne utanç kalmıştı ne de geri çekilme ihtiyacı. Kızlar dizlerinin üzerine çökmüş, elleriyle yatakta kendilerini tutuyor, kalçalarını sertçe yukarı kaldırarak yarakla buluşmayı bekliyordu. Gözleri kapanıyor, ağzından kaçan ahlar ve küfürler nefes kesiyordu.
Küt diye içine çökmesiyle birlikte sıcaklık yayıldı; aralarındaki mesafe yok olmuştu adeta. Öfkeyle vurduğu her sokma hareketinde kızların amcıkları toprağa gömülmüş gibi şiddetli tepki veriyor, ısırıklar ve tırnak izleri bedenlere kazınıyordu. Yumuşacık sakso eller tarafından kavranmışken, tahtaya bağlı bir hayvan edasıyla uyum sağlıyordu bu devasa kökleme ritmine. Her seferinde biraz daha derine inerken kızların bağırışları sabaha kadar yankılanacak cinstendi.
Bir yandan sert köklemeler devam ederken diğer yandan kızlar kendi aralarında inlemeyi bırakıp birbirlerine dokunmaya başlamıştı; diller dolaşıyor, eller intikam hırsıyla keşfe çıkıyordu. İçeride sıkışan haz dalgaları büyük patlamalara dönüşüyordu. Sonunda zirveye ulaştığında, yarak içerde ritmik bir şekilde kasılıp gevşedi; kızların bedenleri sarsıldı, yüzlerinden akan ter karıştı ahlarla küfüre. O an orada bulunan herkes için vazgeçilmez tek şey vardı: acımasızca giren o devasa yarak ve onun içinde ateş gibi patlayan onca haz…
