Tatlı Latina kızağının sırılsıklam terleri yayılıyordu odaya, büyük kalçası yumuşak yatağa gömülmüş, gözleri kapalı ama bedeni en ufak bir dokunuştan bile titriyor. Kalın, sert yapay yarak elinde parlarken, amcığını ve sırtını hafifçe okşuyordu; parmaklarını ısırmış dudaklarının arasına alıp küçük küçük inliyordu. İpliği çözülmüş ateş gibi bedenini avuçlayarak, kalçasını yukarı kaldırıyor; metali vücudunda derinlere iterken yanakları kıpkırmızı parlıyordu. Uzun uzun sabit bakışları kendinden geçerek iç çekiyor, sakso yapan folloşların cehennemini yaşıyordu.
İnce beliyle yatağa zincirlenmiş gibi hareket ederken, zıplatan kalçalarının her hamlesi onun coşturuyordu. Kendi yaragını sokup çıkardığı yerde ıslaklık ve yanan bir acı beraber yürüyordu. Parmakla amcığını kaşıdıktan sonra, dildoyu daha sert bastırarak içinde gezdiriyordu. Her itişte amcıktan derin iniltiler yükseliyor; odayı dolduran istekle nefesler karışıyordu. Gecenin karanlığında yalnızlığın getirdiği utancıyla birlikte bedeni kendini har vurup harman savuruyor; kendine acımazcasına dayanıyor, dayatıyordu.
Kalçalarını çılgınca yukarı indirip kaldırırken ağzından çıkan ağır nefesler giderek hızlanıyordu. Yatakta kıvrandıkça sertleşen oyuncak daha da derine nüfuz ediyor; tekme atan bacaklarıyla ritmi ayarlıyor, amcığının her sancısında haykırıyordu adeta. Kendi elleriyle tutunup defalarca köklediği o deli oyuncak, bu gece onun en yakın dostu olmuştu. Onunla dalga geçercesine sert davranıyor; bedenini parçalarcasına sokup çıkarıyor ve sonunda tüm gücüyle kendi üstüne boşalıyordu.
Amcığı kasılırken yayılan sıcaklık tüm bedene yayılıyor; yalancı bir rahatlama değil bu, tam tersine doyumsuz bir açlığın son patlamasıydı. Yaratığı çıkarırken yarasını eliyle ovuyor ama akıllardan çıkmayacak kadar şiddetli olan bu sikisi tekrar tatmak için can atıyordu genç kız. Bedeninde bıraktığı izler adeta günahlarının kefaretiydi ve o günahkar ruhunda sonsuza dek yankılanacaktı.

