Oda sıcaklığı yükselirken, o şanslı oğlan iki ateşli sikiş manyağıyla baş başaydı. Bu folloş kadınlar birbiriyle yarışır gibiydi; bedenleri terden parlarken, gözlerindeki açlık sınır tanımıyordu. İlk adımda sertçe yakaladı biri amcığını, dudakları en dipten sardı. Yumuşacık ama hırçın bir sakso başladılar; diliyle hem emiyor hem de deli gibi kökü çekiyordu. Diğeri susmadı, inatla elleriyle göğüslerini sıkarak yaladı memelerinin uçlarını, çıldırtan bir tempoyla amcığın dibine dek soktu parmağını.
Sanki kısır döngüye girmiş gibiydiler; aralıksız kükreyen nefesler arasında amcığı iyice nemlendirdiler. O şanslı yavşağın dili ve elleri hiç durmadan dolaştı üzerlerinde, ısrarcı ve acımasızca… Sonra yere yatırdılar ikisini de yan yana, biri yaramazca kalçasını havaya kaldırırken diğeri keskin tırnaklarıyla etini çizdi neredeyse. Amcığı önce oyaladılar sonra sırayı ona bıraktılar; delice dayamaya başladı önce dar amcığına, her itişte kadının acıyla karışık inlemeleri daha da azmanlaştırıyordu onu.
Dudaklarının arasından çıkan sert küfürlerle birlikte kökünü iyice bastırdı içlerine; tam anlamıyla teslim olmuşlardı onun dayanılmaz basışlarına. İki kadın da üstüne kapanmış, tüyleri diken diken eden bağırışlarla onun kıkırdaklarına kadar inmişti bu yabanî sikişin ritmiyle. Amcık ve yarak artık tamamen bir olmuştu; sıcaklığı karşılıklı yayılıyordu bedenlerde.
Son hamlede tüm güçle derinlere gömdü yaraklarını, kadınların çığlıkları kulakları sağır ederken ağızlarından köpükler geliyor; titreyen kalçalar oraya buraya çarpıyor, o adam ise bütün hırsını kusuyor içine. Bitmeyen bir hızla çekip çıkarıyor onları kendinden geçene kadar… Nihayetinde pis nefesi boğazında düğümlenirken çat diye boşaldı onlar üzerine; sümük ve bal karışımıyla bezeli tenlerin üzerinde donuklaşan haz dalgasıyla çöktü yanlarına. O anlar sadece sapkınca gerçekleşen bir fuhuş ziyafeti değil, vahşi bir zaferdi!
