Dolly Golden, kocaman göğüsleriyle odanın ortasında dimdik dururken gözleri ateş saçıyordu. Johnny Thrust yanına yaklaştığında aralarındaki gerilim havayı yaktı. Dolly’nin kalçasına sıkıca yapışan Johnny, terli ellerini oradan oraya gezdirirken kadının sıcak tenine hakim olmanın heyecanını yaşıyordu. Dolly sert bakışlarıyla ona meydan okuyordu; bu gece onun hükmü altındaydılar ve köklemeye başlamak için sabırsızlanıyorlardı.
Johnny, Dolly’nin kıvrımlı vücudunu yumuşak ama kararlı hareketlerle kavradı. Kalçalarını kaldırıp onu masaya yatırdıktan sonra gözlerini diktiği amcığına daldı. O narin, ıslak deliğin içine diliyle sertçe girip çıkartıyor, dolu dolu sakso çekiyordu. Dolly’nin soluk soluğa aldığı her nefesle birlikte yaramazlığı daha da kızışıyordu; amcığını emiyor, parmaklarını içeri sokup acı tatlı hüzünle inliyordu.
Kısa sürede Johnny dayanamadı ve dickini çekiştirmeye başladı. Ardından o kalın, sert yarakla Dolly’nin kıymetli amını buldu; hızlı hızlı girip çıkarak onu delirtti. Kulağında nefesinin hırıltısı, dudaklarında ise siken adamın saldırganlığı vardı. Kalçasını ritim tutturacak şekilde salladı, her kökleme darbelerinde amcığı kalktı kalkacak gibi oldu. Yaramaz Dolly bunu bırakmadı; masadan destek alıp gövdesini yukarı kaldırdı ve öylece dayandı ki Johnny’nin sikişi daha da derinleşti.
Son turda ikisi de delirmiş gibiydi; Johnny hız kesmeden dibine kadar vuruyor, Dolly de inleyerek tüm bedenini onlara teslim ediyordu. Hırıltıları kesildiğinde vücutları titremeye başlamıştı bile. Sonunda o kalın yarağın sıcak sıvısı fışkırdı; hem amına hem karnına bıraktığı haz damlasıyla patlama yaşandı. İkisi de nakavt olurcasına birbirlerine yaslandı, ağızlarından nefesler kaçarken gecenin karanlığında kayboldular…
