Üstüne donunu çekip o sedirin kenarında kendini iyice rahatlatmaya çalışan folloş, karşısında dikilen sert yarakla bir anda gerildi. Gözleri parlıyordu; amcığını sikmek için sabırsızlanan bu adamın varlığı bile onu delercesine amına sokulmaya zorlar gibiydi. Adamın elleri hızlıca eteğini kaldırırken, çırılçıplak kalan ince beli ve yuvarlak kalçaları göz kırpması kadar kısa sürede ortaya çıktı. O yumuşacık, ıslak amcık orada öylece duruyordu; adamın köklemesini bekleyen hazır bir kapı gibi…
Adam gayet acımasızca üstüne atladı. Yumuşak tenine sert parmaklarını geçirirken o boğuk inlemeleri çıkmaya başladı. Amcığını dürterek kadının içine girmeye çalışıyordu; aldırmadan sertçe vuruyordu içeriye. Her kökleyişte kadın daha da derinleşip sarsılıyor, amının duvarları adamın irili ufaklı kemik darbelerine alışmaya başlıyordu. Kadının nefesi kesiliyor, yanağından süzülen ter damlaları yanında yumruğunu sıkarak kendini tutmaya çalıştığı halde her sikmenin sonunda daha yüksek sesle inilti kopuyordu.
Adam hiç nazlanmadan öküz gibi sapıyordu; boş bıraktığı eliyle kadının göğüslerini sıkıyor, emiyor, parmak uçlarıyla sivri meme uçlarını acıtacak kadar eziyor, bunu izlerken kadının nasıl delirip titrediğini görünce daha da şiddetli dayamaya koyuluyordu. Amcığın içinde dolaşan onun kalın sesiyle birleşen kadın neredeyse deli gibi inliyordu artık: “Aaah! Dayaaa!” diye bağırıyordu çaresizce.
Köklü darbelerin ritmi artarken kadın yere yığılacak gibi oldu ama adam üstünden inmedi; son gücüyle sertçe bir hatta bastırdıktan sonra kendi sonunu getirdi. Sıksa patlayan sperminin sıcak taşmasıyla kadın birkaç saniye durduktan sonra akıntılar içinde hafifçe titremeye başladı, burnuna gelen ağır kokuyu içine çektiği halde hala yeni kez dayanmaya hazırdı. O an yaşadığı sert sikişi unutmazdı; vicdanıyla değil de sapıklığıyla beslenen en ayıp arzularıyla dolu bu an birbirlerine geçici olarak sahip olmalarının en ezici kanıtıydı.

