Öncelikle Anastasia ve Carole, odanın ortasında kıyafetlerini birer birer çıkarırken nefesleri hızlanıyordu. Anastasia’nın sivri uçlu göğüs uçları, Carole’un parmakları arasında eriyip gidiyordu. Aralarındaki elektrik o kadar yoğundu ki, birbirlerinin tenlerinde gezinirken adeta patlama yaşanacak gibiydi. Carole, Anastasia’nın boynuna eğilip kesik kesik iniltilerle onu delirtiyordu; Anastasia ise gözlerini kısarak hırçın hırıltılarla karşılık veriyordu.
Yatakta yan yana uzandılar, ama bu sıradan bir uyku değildi. Üçüncü kişi olarak sahneye yeni giren adam, karışık arzuların tam ortasına yerleşti. Anastasia’nın çıplak bedenine dokunan sert elleriyle ilk defa gerçekten sarsıldı. Kadınların arasına dalarken hissettiği o sıcaklık, kontrolünü kaybetmesine neden oluyordu. Carole’un amcığını önüne alıp yalarken çıkan sesler mekânı doldurdu; inleyişleri adeta davet gibiydi.
Adam sertçe kavrayıp köklediği Anastasia’nın amını öyle derin delik gibi kullanıyordu ki kadınlar baygınlık sınırındaydılar artık. Carole ise adamın boynunu sarıp saçlarını çekerek daha da ileri götürüyordu işleri; ikisinin günahıyla kirlenen yatakta sadece vahşet hüküm sürüyordu artık. Parlak ter damlaları tenlere yayılırken, üçlü arasında yükselen nefesler bıçak gibi keskinleşti.
Ardından adamın küt diye iştahla karıştığı Carole’un deli amcığına geçtiler sıra; kadın boğulurcasına inliyor, ağzından çıkan tıslamalarla bütün varlığını veriyordu bu dayamaya. Anastasia arka taraftan destek verircesine elini tüm vücudunda gezdiriyor, gergin kaslarını rahatlatmaya çalışıyordu ama oradaki gerginlik yerini uçurum gibi bir haz tufanına bırakmıştı çoktan.
Son hamlede üç beden tek bir ritimde çarpıyor; adamın yumruyu sertçe vurduğu o anlarda kadınlar tamamen teslim olmuştu. Teker teker iniltilerin içinde erirken son damla boşalıp yatak çarşaflarına yayıldı ve tüm oda yoğun erotizmin esiri oldu. Yaraşır şekilde yabancılaşan bedenler yeniden birleşmiş, sapkınca ve acımasızca doyurulmuştu şehvet açlığı…

