Öncelikle, Madrid’in dışındaki tenha bir yolda duran arabada başlayan bu kirli oyunda Olga, ders sonrası sinirlerini boşaltmak için hazır bekliyordu. Ders kitabı gibi sıkıcı saatlerin ardından, yaramazca gelecek hayallerini kuran folloş, Dean’ın iri yarakını diline doladı hemen. Ağzında yuvarlanırken aldığı her sert darbede sanki daha da açılıyordu, boğazına kadar sokulan kalın sikişi derinlemesine içine çekmekten geri durmuyordu. Kulağına Dean’ın acımasız nefes alışları karışırken, elini kıçına uzatıp arkasından sıkıca kavradı; o an tam anlamıyla teslim olmuştu.
Dean, hızını artırdı. Arabanın içinde kıymet bilen bir eşek gibi amcığı amcığın dibine dayadıktan sonra sırtını gerip onu kökledi. Olga’nın amcığı ıslattığı kalçaları her darbe ile yerinden oynuyordu. Sonra ani bir hamleyle onu masum misyoner pozisyonuna çevirdi; göz göze geldiler ve aralarındaki cinsel gerilim doruk yaptı. Kalın yarak amcığa ilk defa bu kadar girdiğinde Olga’nın inlemeleri arabayı bile titretti. O teraziyi tuttuğu çılgın bakışlarıyla Dean’ı deli eden folloş, kendi ritmini ayarlamaya karar verdi ve ters kovboy pozisyonuna geçti.
Bu yeni açı Dean’ın burnuna kadar sokulan sikişi daha da sapıttırıyordu; Olga kendi elleriyle onun amcığını kavrayıp aniden hızlandı. Çılgınca takla atan bedenleri arasında sıcak terler ve nemli şehvet kokusu kapladı etrafı. Her sert köklemede Olga daha fazla nefessiz kalıyor, ama yine de dayanmak zorundaydı çünkü Dean artık son yarışa çıkmaya kararlıydı.
Ve geldi o an! Dean’ın beyaz sıvısı yavaşça amcığın içinden fışkırmaya başladı; önce hafifçe ardından patlatır gibi üst üste bıraktı köpüklü zehrini. Ardından dikkatlice elini alarak temizlediği yerden geriye kalan tatlı ısısını yüzünde hissettiği anda katmerli haz aldı. Burası sadece ders verilen bir okul değil; sapkın arzuların cehennemi olmuştu o gece…
