Üstü başı hafifçe dağınık, dudaklarından ince bir sigara dumanı yükselirken o ateşli kadın oradaydı. Gözleriyle sanki avını seçmiş, içinde yanan o pis arzunun izlerini gizleyemiyordu. Sigaranın cayır cayır yanışıyla birlikte vücudu da kıvranmaya başlamıştı, her nefeste sanki içine daha derinden işleyen bir heyecanın habercisiydi. Masanın kenarına yaslanıp bacaklarını ağır ağır açarken, şehveti bütün bedenine yayılıyordu; sert bakışlarıyla adamın içine işlemişti bile.
O an donup kalmıştın, çünkü kadın adeta senin üstünde hüküm süren bir kraliçeydi. Yavaşça sigarasını söndürüp, parmaklarıyla yumuşacık teninde dolaştırdığı saçlarını arkasına atarken ağzından çıkan nefesin dahi erotizmi besliyordu. Yarağını hisseder gibi oluyordu ağzında; sertleşen çıldırtan haliyle ona yaklaşırken ellerini dizlerinin arasına indirip amcığını ellemeye başladı; tırnaklarıyla hafifçe kaşırken bu oyunu daha da kızıştırıyordu.
Kadının burnundan hafif bir inilti yükseldi, dudakları hafif aralanmıştı; sakso esnasındaki hırıltıları, ciğerlerine çektiği o yoğun duman kadar yoğundu. Sen de onunla birlikte ritmi hızlandırdın, elinin hareketleriyle yaraklarını sıkı sıkıya kavrayıp girintilerini didiklemeye başladın. Tadına doyulmaz o anlarda birbirinizi terbiye edercesine oynadınız; ne sen durabildin ne de o vazgeçti bırakmaktan.
Sonra yavaş ama kesin hareketlerle kadının sırtını masaya yaslayıp bacaklarının arasında kendini dayadın; amcığını azıcık ıslattığın amcığın deliğine sokmanın verdiği sapkın zevkle kökledin onu. Direnç göstermediği gibi tam aksine seni içine çekiyor, kasılmaları ve iniltisiyle her defasındaki dayanılmazlığı perçinliyordu ortalığa. Kollarıyla seni sıkıca kavradığında dünyalar sizin olmuştu; tek amaç vardı: acıtmak değil, yakmak…
Ve nihayet vurduğun son darbe sırasında üzerine doğru boşalttın kendini; sıcak sıvıların kadının kıvrımlarında dolanması o yağılı ciltlerinde kayarak inlerken geceyi aydınlatıyordu adeta. Kadının yüzündeki vecd ifadesi ve sende patlayan sertlik bu kirli şehvetin mutlu sonuydu. Nefes nefese kalmıştınız ikiniz de, ama içindeki yangın sönmemişti hâlâ…

