Gia Love, Madrid’in karanlık sokaklarından çıkarak otel odasının kapısını ardına kadar araladı. Kalbini yerinden koparacak bir heyecanla, yanındaki adam Kwang’ın gözlerinin içine baktı; o an ikisi de neyin peşinde olduklarını biliyordu. Sessizliğin içinde yankılanan nefesler, çok geçmeden yavaş yavaş hızlandı. Gia’nın dudakları kirpiklerine değecek kadar yakındı Kwang’ın yanağına; ağızları birleşip sert bir tokat gibi birbirine çarptığında, sevdanın değil hazzın kirli kokusu sardı etrafı.
Adamın iki eli beline dolanırken, Gia’nın minicik göğüslerini avuçlarına almasıyla atmosfer ateşlendi. Yavaş yavaş aşağı inen eller, kıvrımlar arasında gezinirken amcığını açıkta bırakmıştı gecenin karanlığına meydan okurcasına. Kwang’ın dili neredeyse yalayıp yutacak kadar şehvetle gezindi o parlak sarkık uçlarda; her ısırışında dumanlı bir köklüğün ayak sesleri duyuluyordu. Gia bacaklarını açıp bedenini ona aktardı adeta, kalça kemiklerini iterek derinlere yol verdi.
Yarağını çıkarıp hızlıca amcığını bulduğunda yaşla karışık heyecan dalgası kabardı üzerlerinde. Iki katman kumaş arasından çıkan kalın ucu, amcığın deliğine saplanır saplanmaz onlarca voltaj gibi yayıldı vücuda; Gia’nın inlemeleri odanın dört duvarına çarpıp geri döndü. Her hareketiyle adam daha da derine işlemeye başladı; göbek altlarından yukarılara çıkan kıvılcımlar, ayak parmaklarından ensesine doğru tırmandı durdu. Mecbur bırakan o sıkılıkta ilerleyen kökleyiş, içten dışa doğru basınç yaparken Gia’nın sesi çatladı nihayet:
— “Seni… daha… haaa…” diye keskin nefes alıyor ama geri çekilmiyordu.
Kwang da kendini tutamadı; sertçe dayayıp amcığını her batışında acımasızca inletiyor, kızın ciğerlerini titretiyordu adeta. Yan yatıp kalçasını kaldırdığında işler iyice kızıştı; kadın topuğu masaya vururcasına sert kalkar kalkmaz benzer ritmde amcıktan girdi girmedi salıncağa bindi zannettirdi herkesi. O an bütün arzular birbirine geçti; terden sırılsıklam halde bedeni ile ruhu birleşince artık durmak yoktu.
Çiftin kıç-kıç kas güreşi uzun sürmedi ve son anda birlikte boşaldılar: Kwang’ın sımsıkı sapladığı yarağı inip çıkarken kızı deli gibi kefaret etti acısıyla sevinci aynı anda tattırarak. Gia’nın sesi nakavt olmuş gibiydi ama yüzündeki o sersem bakıştan belliydi ki doyumsuz zevk onu piyon yapmaya yetmişti bu gece boyunca…
