İçinde sıkışıp kaldığı o kasvetli odada, siyah parlak lateks kıyafetiyle tam anlamıyla bir iblis gibi süzülen o kadın, adamın gözlerine deli dolu bir arzuyla bakıyordu. Derisi lateksin içinde parıldıyor, her hareketiyle sürtünmenin getirdiği o keskin ısı havayı dolduruyordu. Kadının sert bakışları altında adamın yutkunması zorlaşıyor, vücudu istemsizce tepki veriyordu. Kolları bağlanmış, bedeninin her köşesi onun acımasız oyuncağına çevrilmişti.
Kadının ince parmakları sert lateks eldivenlerden kayarak adamın göğsüne bastırıyor; tırnaklarının ucu hafifçe deriyle temas ederken adam homurdanıyor. Sonra ani ve acımasızca omzundan tutup kendine doğru çekiyor, dudaklarını bir an için sertçe yanağına dayadıktan sonra aşağı doğru indirip boynunu emmeye başlıyor. Her emişte adamın içindeki gerilim biraz daha artıyor; dişi avcının pençesindeki çaresizliği derinden hissediyordu.
Latekse saplanmış o uzun topuklu ayakkabılarla adeta prangalanan kadının dizlerinin üzerinde ilerleyişi sinsi ve tehditkardı. Adam tamamen teslim olmuş, nefes alış verişleri hızlanmıştı. Kadının elbisesini yavaşça yukarı kaydırmasıyla birlikte çıplak ten ortaya çıkarken, soğuk yosun yeşili olan oda sıcaklığına inat bu ateşli bedenin ısısı yükseliyordu.
Birden sertçe diz çöküp adamın önünde çömeldiğinde göz göze geldiler; kadın dudaklarını açarken koyu kırmızı rujuyla fısıldadı: “Beni hissetmeye hazır mısın?” O anda adamın tüm iradesi dağılırken kadının dilinin oyunlarına teslim oldu. Parlak lateks içinde kıvrılan dil, amcığını yalarken arka kapıya doğru yavaşça sokulmuştı bile.
Kadının azgın nefesi ve ahenkle yaptığı hareketler arasında hararet giderek çoğaldı. Sert koparılışlarla adama ağır darbeler vurmaya başladı; yılların baskısını çıkaran o güçlü kalçalardan gelen her tokat sessiz duvarlarda yankılanıyordu. Mide sıkıntısıyla karışık haz dalgası doğuyor, adam artık tamamen kontrol dışındaydı.
Sonrasında ard arda yapılan dayamalarla kadın onu rezil ettiği halde inadına daha da alttan almadı. Lateksin gıcırdayan sesi altında amcığı gönlünce şişiriliyor, yaramaz dillerle karıştırılmış kızgın akıntılar arasında delicesine inletiliyordu. Titrek eller fidye istemezcesine beli kavrıyor; küçük çığlıklarla birlikte sonunda kopuş yaşandı – tabi ki uzun süreli bekleyişten sonra gelmiş en şiddetli an.
Odaya yayılan hırıltılı nefesler arasında kadın ayağa kalkıp arkasını döndü; siyah lateksler arasından hafifçe sarkan amcığını kirlettikten sonra alnından damlayan terler arasında zaferini sessizce kutluyordu. Adam yere serilmişti ama hala beyninde o acımasız zevkin izleri dans ediyordu; zincirlerinden çoktan kurtulmuş ama ruhu onun hükmünün altında kalmaya devam edecekti.

