Naomi, sevgilisinin kardeşiyle buluşmaya karar verdiğinde içerideki lanet tutkuyu hemen hissediyordu. Gözlerindeki o kıvılcım, kontrollü bir yıkımın habercisiydi. Yumuşak bedenini ona teslim ederken, içten içe burnuna dolan ter kokusu ve sert nefes alışları onu daha da çıldırtıyordu. O adamın elleri Naomi’nin tenini keşfederken, parmak uçları amcığını çiziyor, hafifçe bastırıyor, onun içine hâkim olmaya çalışıyordu. Naomi, bu yasak oyunun tadını çıkarırken bir yandan da saksoya göz kırpıyor, beklediği kökleme anının her saniyesini özlemle çekiyordu.
Bir anda adam arkasına geçip Naomi’nin kalçasını sıkıca kavradı. Yavaşça amcığını açmaya başladı; dudakları arasından çıkan inlemeleri duydukça daha da azgınlaşıyordu. Ilık kayganlığın arasında sertçe ilerleyen o devasa yarak, Naomi’nin amını paramparça etmeye hazırdı. Her itişinde “Beni böyle delirtme!” diye haykırıyor, bedeninin sınırlarını zorluyordu. Adam nefes nefese kalmıştı ama durmak gibi bir niyeti yoktu; kalçalarını yumrukluyor, gövdesini yere çarptırarak amcığındaki zevki kat be kat artırıyordu.
Naomi’nin yüzüne vuran ter damlacıklarıyla birlikte sarkıntılı tahrik doruk noktasındaydı. Her hareketinde bağırıyor, çığlıklar içinde kendinden geçerken daha derin ve acımasız köklemenin arzusu büyüyordu içinde. Artık adam işi bitirmek istiyor; sert bir dayamayla en dibine kadar sokup bırakmıyor yarakını. Altüst olmuş bedenleri ve soluğu kesilen seks sesleri arasında nihayet patlamanın eşiğine geldiler. Naomi’nin bütün varlığı titriyor, bağrışları odada yankılanıyordu.
Sonunda adam yarakını çıkarıp üzerine boca ettiğinde Naomi donuk bir zevk patlaması yaşadı; o an tüm pislikler birbirine karışmıştı. Sadece deli dolu bir arzunun işaretçisi değildi bu an, aynı zamanda bir iktidar savaşının zaferiydi: Yasak aşkın en çılgın haliyle çözüldüğü yer olmuştu orası…

