Sarı saçlarının parıltısı odanın loş ışığında sırıtırken, o asabi bakışlarıyla karşısındakini hemen yakaladı. Göğüsleri kabarır, nefesi hızlı hızlı kesilirken, bedenindeki her kas kıpır kıpırdı; azgınlık damarlarında dolaşıyordu. Yavaş yavaş üzerine eğildi, dudaklarından çıkan hırıltılı nefeslerle ortamın havasını iyice gerginleştirdi. Elini hızlıca beline atıp sımsıkı tuttu, sonra dizlerinin üstüne çöktü; amcığını açmak için sabırsızlanıyordu. Tam da beklenildiği gibi, sert ve kalın yarak onun dar amcığını delmeye başladı. İlk girişte yüzünü buruşturdu ama bu acı değil, hazdan gelen bir yanmaydı.
Kökleyiş ritmini hızlandırdıkça o da yaylım ateşi gibi titremeye başladı; yüksek sesle inlemelerle kendini tamamen ona bıraktı. Amcığının içine giren her santimde daha fazla çırılçıplak, daha fazla çıldırmıştı. Altındaki adam sert köklemeyle onun içinde kayboluyor, onu adeta parçalara ayırıyordu. İnat etti, daha derine inmek istediğini haykırıyordu vücuduyla. Onun amcığında gezinen sertlik kan ter içinde bırakırken o kıvrıldı, bedeninin her zerresi zevkten alev aldı.
Sikiş öyle bir şiddetle devam etti ki elleri yere kazındı, dizleri titreyerek boşalmaya doğru sürüklendi. O kocaman yarak üzerindeydi hala, deli gibi köklemeye doymuyordu ve sonunda odaya yayılan ağıtlarla çöktü üzerine. Kadının bedeni sarsıldıktan sonra uzun uzun titredi; bastığı yerlerde izler kaldı ama en çok da içindeki yangın söndürülemedi. Dayanılmaz didişmelerden sonra gelen boşalma dalgasıyla her ikisi de kendinden geçti; o an tüm dünya susmuştu sadece iki bedenin vahşi savaşına tanıklık ediyordu.

