İki kat kalın lateksin içinde sıkışmış, nefes almakta zorlanan o folloş, her hareketinde lastiğin bedenine bastırdığı acı ve haz arasında kıvranıyordu. Göğsü daralıyor, yutkunmaları boğazında düğümleniyordu; sertçe sıkan lateks oynamasına izin vermiyor, her seferinde daha da derinlere itiliyordu. Yaranın dibindeki o hırçın yarak, sıkı lastik altında canavar gibi kabarıyor, amcığını sıkan baskıyla deliriyordu. Her tokat vurduğunda yüzünde beliren acı-mutation karışımı ifadeyle daha da tırmanıyordu işkence.
Seksi yaratığın bakışları ateş saçıyor, dizlerini büküp göbek üzerinden geçen o sıkı sargıya karşı koymaya çalışsa da nafileydi; sapına kadar gerilmiş yarakını sertçe kökleyen adamın elleriyle lastiği daha da çekip geriyordu. Amcık deliğinden aşağıya inen bastırmalar yerini acı dolu çığlıklara bırakırken, sertlik zirveye çıkıyordu. “Daha! Daha!” diye kafasını arşa kaldırıp yalvarırken aslında içine dolan ızdırabın sancısını haykırıyordu. O incecik bedeni yakan bu CBT işkencesinde son nokta gelmişti; hem zevk hem işkenceyi aynı anda yaşatan bu dip kökleme kaçınılmazdı.
İncecik amını saran iki kat kalın lateksin altında yarakla birlikte kendini kaybetmişti; vücudu titriyor, bedeninde dalga dalga yayılan gerginlik artık dayanılmaz bir noktaya varmıştı. Her küt göğüs darbelerinde hıçkırarak inilti çıkarıyor, sapına dolanan parmaklarla şiddetli dayamalar arasında parçalanıyordu o zavallı folloş. Sonunda patlama anı geldiğinde bedeninin her zerresi krize girercesine kasıldı; katmanlar arasından yükselen hırıltılı nefesiyle beratlı orgazmına teslim oldu, kana kana aldığı acının ortasında kendinden geçtiği anlar yaşandı. Böyle ağır ve kirli bir CBT işkencesi nadir yaşanırdı; bu gece onu tamamıyla yıkmıştı.
