Sınıf kapısının ardında, kırmızı saçlarının ateşiyle yanıp tutuşan öğretmen ve masum okul kıyafeti içindeki çıtır kızın arasında gerilim doruktaydı. Brunet milf, doğal göğüsleriyle büyüklüğünü gösterirken, gözlerimizin içine bakarak yasak arzularını saklamıyordu. Odaya girer girmez, POv’den bakılan bu vahşi üçlü oyununun kıvılcımları etrafa saçılıyordu; Madrid’in sıcak havası bile onların ateşini söndüremeyecekti.
Önce kırmızı saçlı öğretmenin iri göğüsleri ellerin arasında inlemeye başladı; o büyük meme uçları sanki canavarca bir istekle sadistçe emiliyordu. Ardından okul formasıyla cicim ayar veren folloş kız, ipeksi tenini ortaya sererken amcığını dudaklara açtı. İlk yumuşak sakso yerine hızla sertleşen yarak dalgaları geldiğinde artık geri dönüş yoktu. Her üçü de birbirine kökleme peşindeydi; ille de hızlı ve acımasızca.
PoV kamerasından görülen en yakın karelerde, milf annenin devasa göğüsleri sallanıyor, kızın dar amcığına irice bir dayama yapılıyordu. Kırmızının şehvetli gözleriyle izlediği o anlarda ağız dolusu süt ve tükürük karışınca ortam iyice ısındı. Şimdi herkes sıraya geçip birbirinin yaraklarını ağızladı; sert kokuları odayı doldururken aralarındaki cinsel elektrik yükseldikçe yükseldi.
Milf ağır ağır sırayı aldı; kendi devasa memeleriyle hem kırmızıyı hem cicimi mastürbasyona zorluyordu. Karnına inen yumuşak ama sert hamlelerle her biri adeta pervasızca zevk deryasına kapılıp gidiyordu. Tekmeler yerken gırtlaklarına kadar inen köklemeler onları delirtti, iniltiler çığlıklarla karıştı. Sonunda hepsi aynı anda dayandı; sımsıkı amcıkları ısıracak gibi kedicik gibi yayıldılar masanın üstünde.
Kırmızı saçlının kollarında ritmik follama artınca işler kontrolden çıktı; ayakta durmakta zorlanırken, milf anne kavrayıp itinayla sikmeye başladı dar amcığını, diğer cicim ise enseden tuttuğunu bırakmayıp coşkuyu katladı. Son vuruşlar olurken odada patlayan çığlıklar yankılandı: sert köklemelerle herkesin amları boşaldı, vajinaları süt ve fışkıran zevklerle doldu taştı. Bu cehennem gibi sahnede kimse nefes alamıyordu artık; sadece acıya bulanmış hazzın kirli tadıyla kaybolmuşlardı…

