Sofia Rivera, kocaman kalçalarıyla yoga matının üstünde bükülürken vücudu terle kaplı, her kıvrımı göz alıcıydı. Latina bedeninin o sıcak, güneşten yanmış teni parıldıyor, siyah iri karası ise salonun köşesinden ona doğru yaklaşıyordu. Siyah devasa yarak, Sofia’nın dikkatini tamamen ele geçirmişti; büyük ve dolgun kalçasıyla ona yaslanıp sikişe başladı. İlk dokunuşlarda hafifçe inledi, dudaklarını ısırarak dayanmak zorundaydı ama o kara yılanın amcığını içine çekmekten kendini alamadı.
Yavaş yavaş hızlanan hareketlerde Sofia’nın amcığı şıp şıp sırıtırken, derin nefesleri odayı doldurdu. O iri siyah yarak onu paramparça etmek için hazırdı; didik didik eden köklemesiyle Sofia’nın içi zevkle dolup taşıyordu. Kalçalarını sallayıp ona daha fazla alan açarken, kara dev yılan oradan oraya vuruyordu; sert dayamalarla kadının amını derinlere kadar çatlatıyordu. Her inleyişte gürültülü sikişi büyüyor, sofistike göğüsleri sarsılıyor ve sesi yüksekçe “Daha sert! Dayaaa!” diye bağırıyordu.
Sofia kilosunu kara yaratığın üzerine bırakmış, bedeninden akan ter damlaları yere düşerken hazdan çıldırıyordu. Bu folloş ve bbc birleşimi onu deliye çevirmişti; analına bile geçmeden duramıyor, deli gibi sakso verip arkasından da bastırıyordu. Siyah büyük yarak onun amcığında dibine kadar kayıyor, dipteki hazzın her saniye katlanmasını sağlıyordu. Tüm bedenini kaplayan o cehennem işi zevk dalgasıyla ayakları titriyor, yüzü kıpkızıl kesilip orgasmanın eşiğinde kıvranmaya başlıyordu.
Sonunda o devasa kara yarak Sofia’nın içinde patlayınca ortalık inliyordu; kadın acı ve mutluluğun kesiştiği noktada haykırıyor, bedenindeki her kas kasılıyordu. Kocaman kalçasının arasından sıçrayan am suyuyla birlikte Sofia’nın çığlıkları yükseliyor, bu yasadışı arzunun zirvesiyle birlikte kendinden geçmiş halde yerde yayılıyordu. Kara canavarın son dayamasıyla birlikte artık tamamen çökmüş bir haldeydi; nefesi kesilmiş, vücudu boşalmış ve aşka doymuştu.

